TRABZON AKÇAABAT İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

"SEVGİ DOLU OKULUM"



OKUL DEYİNCE bir başka heyecanlanıyorum! Neden mi? Önceleri önünden geçiyordum. Bahçesinden hiç içeri girmemiştim. Sadece okul müdürünün mikrofonda "Sevgili öğrencilerim! Değerli öğretmenlerim! Derken yüzündeki GÜLÜMSEME adeta boynuna SARILASIM geliyordu. Hep GÜLÜMSEYEN yüzü, kurduğu cümlelerle adeta okulun bahçesinin üstünde esen SEVGİ rüzgârlarının taşıdığı SAMİMİYET herkesin üzerine MUTLULUK olarak YAĞIYORDU.  Okula gitmediğim halde her sabah kalkıp onu dinlemek istiyordum. Öğretmenlerin KOŞARAK bahçeye girme gayretleri, öğrencilerin adeta YUVARLANARAK kendilerini bahçeye atmaları, velilerin öğrencileri emanet ettikleri müdürün, yeni heyecan uyandıran cümlelerini biraz daha duyabilmek için kulakları adeta arkada, kısa adımlarla ayrılmayı uzatmanın gayretlerini izledim. Artık okullu olmuştum. İlk girdiğim bahçede bir ablanın adeta KULUÇKA bir anne gibi bütün ÖĞRENCİLERİ takip edişini izlemeye başladım. Adeta bir radar gibi düşen, köşede üzgün duran, tehlikeli bir duvara tırmanan, giriş kapısına asılarak zarar gelebilecek öğrencilere... Programlanmış gibi öğrenciden öğrenciye koşan, diğer tarafta oynayan iki grup arasında yenilip üzgün olan grup tarafına geçip her iki tarafı mutlu eden, öğrencilerini kantin sırasında takip edip alışveriş yapanları izleyip bir şey almadan parasını evde unutup bekleyen öğrencisinin koluna girip "Gel seninle bir şeyler yiyelim." Deyip öğrencisi ile alışveriş yaparak bir masada oturan amcayı gördüm. Sonradan öğrendim ki o NÖBETÇİ ÖĞRETMENMİŞ. Spor salonuna gittim. Bütün öğrencilerin ne yaptıklarını takip edip spor ayakkabısı olmayan arkadaşıma yeni bir spor ayakkabı almasını sağlayan beden eğitimi öğretmeninin çalıştığı SALONUN SICAKLIĞINI unutamam. Sınıflar mı? Öğrencilerin, öğretmenlerin kanatları altına girmiş, omuzlarına çıkmış civcivler gibi o sınıfı UNUTABİLİR MİYİM? Laboratuvar mı dedin? Onu hele hiç unutamam! Sakarlığımdan düşürüp KIRDIĞIM cam şişenin SESİ bütün sınıfa YAYILIRKEN, öğretmenin " KİM O? DEMEDEN OLSUN O ESKİMİŞTİ. Yenisini alırız." Söyleyen öğretmenin sınıf duvarlarını SEVGİYLE boyamasını UNUTABİLİR MİYİM? Sabahleyin müdür okula gelip sabah konuşmasını yapmadığında, öğretmenlerin merdivenlerden içeri doğru KOŞUP müdür yardımcısına, "MÜDÜRÜMÜZ NEREDE?" Yoksa HASTA mı oldu? Heyecanlı sorunlarını unutabilir miyim? Koridorları dolaşan MÜDÜRÜN, bir sınıfın önünden geçerken içeride öğrencilerin yüksek sesle konuşmaları nedeni ile kapıyı HEYECANLI bir şekilde açarken hele de o yüzünün PANİK HALİNDEKİ ifadesiyle: "Öğretmeniniz nerede?" Diye sorup heyecanla telefonunu alıp öğretmenimizi arayıp "Hocam İnşallah bir sorun yoktur? Söylemesini, bir anda kötü bir şey oldu diye korktum." Dediğinde yüzünün GÜLÜMSEMEYE dönüşerek "Olsun öğretmenim. Merak etmeyin. Siz gelinceye kadar EMANETLERİNİZ emin ellerde" Diyerek bize baktığında sınıfın adeta dört tarafı CAM ve her taraftan GÜNEŞ alıyor gibi sevinen sınıfımızın SEVGİ SELİNİ UNUTABİLİR MİYİM? Elimde uçurup attığım kuş kâğıdını, sonradan yardımcı hizmetler personeli olduğunu anladığım Ahmet abinin bana kızmadan :"Gel bunu beraber çöp kutusuna atalım. Orada daha güzel durur.  Kimseye zarar vermez." Deyip elimi tuttuğu sıcaklığı UNUTABİLİR MİYİM? Hele de kaloriferci amcanın, o sabahın soğuğunda, "Yanakların ne kadar da üşümüş. Ben erkenden kaloriferleri yaktım üşümeyeceksin" Deyişini, ellerindeki kömür izlerinin, pamuk kalbime dokunan o SEVGİ  sıcaklığını asla unutamam. Bu okul ne kadar SEVGİ dolu. Bu kadar yaramazlıklarımıza rağmen adeta altı üstü, sağı solu, önü arkası, adeta her santimetre karesi SEVGİ ile kaplı okulumu UNUTABİLİR MİYİM? Bu okulu bu kadar izledikten sonra hayretler içinde kaldım.  KOŞAN çocuklar, bazen GEÇ KALAN öğretmenler, okula HİÇ GELMEYİP okulun SON GÜNÜ de olsa gelen veliyi KUCAKLAYIP ona da bir şeyler ANLATMA gayretinde olan MÜDÜR bunları nasıl yaparak, okulun her tarafını SEVGİ ile DOLDURMUŞ? Onu anlamayanlar da oluyor. Bunları her gece düşündüm. Artık bir gece müdürümle konuşmaya karar verdim. Bugün zil çaldı. Okuldan ayrılmak için herkes hareketlendi.  Herkeste bir huzur havası hakimdi. Öğretmenler müdürle, öğrenciler öğretmenlerle, müdür yardımcıları müdürle yardımcı hizmetlilerle sanki bir daha BULUŞAMAYACAKMIŞ gibi vedalaşarak mutlu ayrılıyordu. Ben de müdür beyin kapısına kadar, ürke ürke yaklaştım.  Kafamı her gece yoran O BÜYÜK soruları sormalıyım ama gerçekten sorabilecek miyim? Müdürüm kapı arasından beni görünce "BENİM GELECEĞİM, bir şey mi oldu yavruma? Deyip beni BAĞRINA BASMASINI asla unutamam! Müdürüm! Bu kadar SEVGİ DOLU bir okul yapmayı nasıl BAŞARDINIZ? Deyip KALBİMİN rahatlamasını sağladım. Bütün gördüklerimi, yaşadıklarımı, hissettiklerimi anlattım... EVLADIM! "Gel otur..." Deyip bana dolabından çıkardığı bir çikolatayı uzattı ve başladı konuşmaya: "Bak evladım! Bu saçlarım dökülene kadar nelerle karşılaştım? Çocuk oldum, öğrenci oldum, öğretmen oldum, anne baba oldum, sonra müdür oldum. BAŞARILI olmak için değişik yöntemler kullandım, kalıplar koydum, çizgiler çizdim, esaslar belirledim, sert davrandım... Hepsinde de bir miktar başarılı oldum. Fakat yine de istediğim HEDEFE ULAŞAMIYORDUM. En son SEVGİYE SARILDIM. Bütün yolları ona bağladım. Onda da günler geldi beni anlamayanlar oldu. Fakat en AZ kayıpla en BÜYÜK BAŞARIYI SEVGİDE yakaladım. Baktım ki bütün KIRIKLARI KAÇAKLARI KAYIPLARI BOŞLUKLARI EKSİKLERİ... Yapıştıran SEVGİ olduğunu gördüm. Bu kadar uzun yolda kazanmanın yolunun SEVGİ olduğunu YAŞAYARAK anladım. EN UCUZ OLAN SEVGİNİN NE KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU KEŞFETTİM.  Demek ki SEVEN SEVDİĞİNİ ÜZMEZMİŞ. Gelin siz de her tarafa SEVGİ YAZIN. Size karşı SERT gelen her RÜZGÂR sizin SEVGİ KALKANINIZA çarparak HAFİFLEYECEK ve sizi hafiften KUÇAKLAYARAK geçmiş olacağını göreceksiniz.  SEVGİDEN ayrılmayınca SEVGİSİZ kalmayacağını göreceksin Saygılarımızla

                             

                                                                                                                          Hasan AKIL 

                                                                                                                         Akçaabat İlçe Milli Eğitim Müdür V.

Nefsipulathane mah. Adnan Menderes Cad. No 109 Askerlik Şubesi yanı Akçaabat/TRABZON - (462) 228 10 84

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.